Haber

Erdoğan’ın vaatleri gerçekleşebilir mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı AK Parti Seçim Beyannamesi’nde ekonomi başlığı altında dikkat çeken vaatler yer aldı. Bu vaatler arasında enflasyonun yüzde 50 civarında ve yüzde 10 seviyesindeki işsizliğin tek haneye düşürülmesi, kişi başı gelirin 10 bin 600 dolardan 16 bin dolara çıkarılması ve “gelir ek aile destek sistemi” kurulması gibi maddeler gündeme geldi. ön.

DW Türkçe konuşan iktisatçılara göre Erdoğan’ın ekonomi alanındaki vaatleri, AKP’nin 2011 Genel Seçimleri öncesi “Türkiye hazır, hedef 2023” manşetiyle açıkladığı 2023 hedeflerinin gerisinde kaldı. Uzmanlar, Erdoğan’ın 14 Mayıs seçimlerinden galip çıkması halinde mevcut para ve maliye politikasıyla bu vaatlerini gerçekleştirmesinin “neredeyse imkansız” olduğunu söylüyor.

Erdoğan’ın son vaatleri neler?

Türkiye ekonomisinin yüksek enflasyon, tarihi cari açık ve işsizlikle boğuştuğu bu dönemde Erdoğan’ın verdiği ekonomik vaatler, enflasyon ve işsizlikle mücadele, tarım ve hayvancılığa destek, aile gelirini artırma gibi ekonomik vaatler ortaya çıksa da, bunun nasıl olacağına dair bir program ortaya çıktı. Bu vaatleri gerçekleştirmek için. yerleştirilmedi.

Erdoğan’ın vaatleri para politikasını veya mevcut düşük faiz politikasının rastgele herhangi bir unsurunu içermezken, 2024-2028 ortasında ortalama yüzde 5,5’lik bir büyüme, 1,5 trilyon dolar milli gelir ve yüzde 16’lık bir kişi başı gelir elde edilecek. 2028 yılında bin dolar gelir elde edileceğine dair sözler verildi.

Beş yılda 6 milyon yeni istihdam ve 25 bin dolar kişi başı gelirden bahseden Erdoğan, bugün 620 milyar dolar olan dış ticaretin 1 trilyon doların üzerine çıkarılacağını söyledi.

Sağlık ve savunma sektörlerinde büyüme vaadinde bulunan Erdoğan, hayata geçirecekleri “gelir ek aile destek sistemi” ile hiçbir hanenin gelirinin belli bir düzeyin altına düşmemesini sağlayacaklarını kaydetti.

Erdoğan, Türkiye’nin kendi üreteceği doğalgaz ve petrol gelirlerinden sağlanmak üzere Aile ve Gençlik Bankası kurulacağını da vurguladı.

“Program yok, sadece söz ver”

Erdoğan’ın ekonomi alanında verdiği bu sözler gerçekleşebilecek mi?

DW Türkçe’ye konuşan Prof. Dr. Evren Bolgün’e göre Erdoğan’ın 14 Mayıs seçimlerine yönelik ekonomik hedefleri bir program ve stratejiye değil, sadece vaatlere dayanıyor.

Erdoğan’ın enflasyon, işsizlik, kişi başı gelir gibi alanlarda vaat ettiği hedeflerin bugünün politikalarıyla mümkün olmadığını vurgulayan Prof. Bu vaatleri bugün gerçekleştirin.”


prof. Dr. Cihan BolgünFotoğraf: özel

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği sözlerin ekonomideki gerçeklerle örtüşmediğini belirten Bolgun, “Erdoğan seçimi kazansa bile 12 aylık cari açık 60 milyar dolara yaklaşırken dış borç ödemeleri önümüzdeki dönemde başlayacak. Üç ay sonra ekonomide yapılacak tek şey sıkı sermaye kontrolüne geçmek olacak.”

Bolgün’e göre, Erdoğan’ın düşük faiz ve tüketim odaklı ekonomi politikaları devam ederse Türkiye ekonomisindeki vahim durum artarak devam edecek.

En son OVP ile örnek vaatler

Erdoğan’ın 14 Mayıs vaatleri ile Eylül 2022’de açıklanan son Orta Vadeli Program arasındaki benzerlikler dikkat çekiyor.

Türkiye ekonomisinin 2023-2025 dönemi yol haritası olan yeni Orta Vadeli Program (OVP), Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından 4 Eylül 2022 tarihinde mükerrer sayısında yayımlandı. Resmi Gazete.

Programa göre büyüme hedefi 2023 için yüzde 5, 2024 ve 2025 için yüzde 5,5, 2023 için yüzde 24,9, 2024 için yüzde 13,8 ve 2025 için yüzde 9,9 olarak belirlendi.

İşsizlik için 2023’te yüzde 10,4, 2024’te yüzde 9,9 ve 2025’te yüzde 9,6 hedefi açıklandı. Programda 2023 yılı sonunda 305 milyar dolar ihracat, 384 milyar dolar ithalat olmak üzere toplam 690 milyon dolarlık dış ticaret hacmi öngörülüyordu.

12 yıl önce hedefler gerçekleşmedi

Öte yandan Erdoğan’ın 12 yıl önce, 2011 Genel Seçimleri öncesinde “Türkiye hazır, hedef 2023” manşetiyle açıkladığı 2023 hedeflerinin neredeyse hiçbiri gerçekleşmedi.

12 yıl önce enflasyonun tek haneye ineceği, işsizliğin yüzde 5’in altına çekileceği, kişi başı gelirin 10 bin dolardan 25 bin dolara çıkacağı, Türkiye’nin dünya 10’uncusu arasına gireceği vaatleri verildi. en büyük ekonomi.

Ancak bugün gelinen noktada enflasyon yüzde 50 iken geniş tanımlı işsizlik yüzde 23’ün üzerine çıktı. Cari açık ve dış ticaret açığı Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırarken, kişi başına düşen milli gelir 8 bin 500 dolara, Türkiye’nin dünya ekonomilerindeki yeri ise 21. sıraya geriledi.

Millet İttifakı ne vaat ediyor?

14 Mayıs’ta Erdoğan liderliğindeki Cumhur İttifakı’na karşı yarışacak olan CHP liderliğindeki Millet İttifakı, ekonomiye ilişkin vaatlerini ve projelerini 30 Ocak 2023’te “Ortak Politikalar Mutabakat Zaptı” adıyla kamuoyuna açıkladı. . Dokuz ana başlık altında 2 bin 300’den fazla vaadin yer aldığı metnin neredeyse yarısı ekonomi alanındaki hedeflerden oluştu.

Metnin ekonomi başlığı altında yazılan hedefler kapsamında, iki yıl içinde enflasyonun kalıcı olarak tek haneli rakamlara düşürüleceği, Türk lirasının yeniden prestij ve istikrara kavuşacağı, ortalama büyüme hızının 2019 yılı seviyesinin üzerine çıkacağı belirtiliyor. Yüzde 5, beş yılın sonunda kişi başına gelir dolar olarak en az iki katına çıkacak. Beş yılda işsizliğin tek haneli rakamlara ineceği, ihracatın 600 milyar dolara çıkacağı vaatleri gündeme geldi.

“Muhalefetin vaatlerinde belirsizlik var”

DW Türkçe’ye konuşan ekonomist Barış Soydan’a göre, Millet İttifakı’nın ekonomi alanında vaatlerinin hayata geçmesi konusunda bazı belirsizlikler var.


Barış SoydanFotoğraf: Privat

Muhalefetin iktidara geldiğinde Erdoğan’ın ekonomi politikaları yerine daha gerçekçi ve piyasaya uyumlu bir yönetim sergileyeceklerini belirten Soydan, “Sadece söylem bazında atılacak adımlar bile kötü gidişatı tersine çevirecek bir hareketi başlatabilir. ekonomide elbette.”

Öte yandan Millet İttifakı Ortak Mutabakatında ekonomide verilen vaatlerin nasıl hayata geçirileceğine dair net bir programın bulunmadığına işaret eden Soydan, “Bazı hedefler var ama sonuca nasıl ulaşılacağına dair bir yol haritası yok. Nasıl bir para politikası, nasıl bir maliye politikası.Nasıl bir vergi politikası izleyeceğimiz konusunda hala karanlıktayız. Ancak ilk 100 gün için daha net bir plan ortaya konulabilirdi.”

DW Türkçe’ye sansürsüz nasıl erişebilirim?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu